İnsanlık tarihinde Eski Mısır’da M.Ö. 3000 yıllarında ilk kez
kullanıldığı bilinen diş fırçası, günümüzün tabiriyle Ortadoğu
bölgelerinde misvak ağacının kalıntılarından oluşturulan temizleme
aletleriyle birlikte İslam egemen kültürlerde görülmeye başlamış,
1498′den önce Osmanlı coğrafyasında yaşayan ünlü tabip Sabuncuoğlu’nun
eserinde ilk kez karşımıza çıkmıştır.
Osmanlı dönemi’nden önce eski Türklerde “arak” olarak isimlendirilen bir bitkiden yapma fırçalarla, diş fırçalamanın usulü ve şartları ayrıca kullanıldıktan sonra fırçanın nasıl muhafaza edileceğine dair bilgilerin mevcut olduğunu iddia eden eski kitaplar bulunmaktadır.
Hayat Ayna Dergisi. (1971). “Diş Fırçası’nın 1000 Yıllık Hikayesi”. sayı: 20. s. 54-55. http://www.tarihtoplum.org/turkiye-tarihinde-dis-fircasi/
Osmanlı dönemi’nden önce eski Türklerde “arak” olarak isimlendirilen bir bitkiden yapma fırçalarla, diş fırçalamanın usulü ve şartları ayrıca kullanıldıktan sonra fırçanın nasıl muhafaza edileceğine dair bilgilerin mevcut olduğunu iddia eden eski kitaplar bulunmaktadır.
1465′te Amasyalı tabip Sabuncuoğlu
Şerafeddin Efendi (1386-1470) tarafından kaleme alınan, dünyada sadece
üç kopyası bulunan, Fatih Sultan Mehmet’e sunulup padişahın mührünü
üzerinde taşıyan Cerrahiyet-ül Haniye (Hükümdar Cerrahlığı) isimli
eserinde, diş sağlığı ile ilgili çağın şartlarının üzerinde olan
usulleri ve tavsiyeleri gerek resimlerle gerekse yazıyla ifade
etmektedir. Cerrahi müdahale şekillerini resimlerle ve hastalıklar için
gerek olan reçeteleri yazıyla aktarmıştır. Bu eserde yer alan resimlerde
diş fırçasına çok benzer aletlerin çizildiği görülmektedir. Çizimleri
önce Fatih Sultan Mehmet döneminde sonrasında kalıcı olarak Osmanlı’da
ders kitabı haline gelmiştir. Zaman içinde eseri Avrupa’da da okutulmaya
başlamıştır.
Bu ilk örneklerin ardından Evliya Çelebi (1611-1682) tarafından 17.yüzyılda kaleme alınan Seyahatname eserinde,
sadece İstanbul şehrinde 700′e yakın kişinin, içinde cerrahlık yaptığı
400′e yakın “Cerrahan Dükkanı” bulunduğunu kalema almıştır. Bu
dükkanlar’daki cerrahi aletlerden şu sözlerle bahseder:
…tahtı revanlar üzerine diş çıkartacak kelbeten, mengene, küskü, destere, ere, minşar, milkat, eğe ve daha birçok…Avrupa’da diş fırçasının önemine 1796′da ilk dikkat çeken isim Boston’lu bir diş doktoru olduğu bilinmektedir. Okyanus ötesine ise 1806′dan itibaren geçtiği ifade edilmektedir.
Hayat Ayna Dergisi. (1971). “Diş Fırçası’nın 1000 Yıllık Hikayesi”. sayı: 20. s. 54-55. http://www.tarihtoplum.org/turkiye-tarihinde-dis-fircasi/
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kendi tarihini bilmesi önemli bir sorumluluktur. Bu sorumluluk eğitim hayatının ilk yıllarından itibaren aktarılmaya başlanır fakat en genel kapsamı lise çağına tekabül etmektedir. TYT Tarih müfredatında yer alan ve sınavda muhakkak karşımıza çıkan Türkiye Tarihi konu anlatımı ve beraberinde Türkiye tarihi soru çözümü videoları ile sizlere konuyu aktarmaya çalışacağız. Türkiye Tarihi
YanıtlaSil